Siyahın en alışılmış  vaktindeyim, tam ortasında, akşamleyin. 

İlacımın yürümek olduğunu düşünürken nereye yürüyeceğim hakkında bir bilgim de yok. 
Gidiyorum. Gitmek kaçmaksa, kaçmak nerede kalmak bilmeden.
Firarım nereye.. yalnızlığımla biz nereye?
Boğucu kasvetin gölgesinde bir oraya bir buraya yürüyorum.
İçimdeki ses söz hakkı istiyor dışımdaki gürültüye inat. 
Zira hiç kimse konuşmak istediği şeyi söyleyemiyor. 
Birileri sessizlik isterken birileri sesini duyurmak istiyor. 
Sesini duyurmak isteyen sessiz kalamayanlara oranla daha düşük.
Öylede böyle de anlaşılmıyor. Yürüyorum..
Dışarda olmak, kendimin dışına çıkmayı kolaylaştırıyor. 
Gürültünün zor olduğunu kabul ettiğim gerçeğini, çevremdekiler hariç tek başıma üstlenmişim yürüyorum.. Sessizlik sadece diyorum..yok. iste bu yokluk gitmemi gerektiriyor.
Gidebildim mi yada gidenlerin gittiği yeri bulabildim mi muamma.
Mütemadiyen sürgün yaşatıyorum koca İstanbulda.
İnsan sevdiğinden yaralanırsa her yeri ateşe vermez mi? En iyisi denize sıfır olarak eski bir sandalye çekmek şu kenara. Yoksa kalbimden bir kaza çıkacak. Dalgaların inceden birbirine karışmasını seyretmek usulca. 
Aklımı karıştıran tüm kırgınlıkları yanımdaki boş sandalyeye otutturmak. 
Dalgalara içimde dönen duran bir alev topunun varlığından bahsetmek. Denizle sohbet diyelim biz buna yoksa adımız deliye çıkar. Martılar eşlik ederse, dalgalarda ben burdayım derse dördüncü bir kişiye ihtiyaç yok demektir.
Fakat ben yine nâ tamam.
Özlemek ara ara yokluyor, özlemek de bence ölüme benzer bir şey gibi. Önceden heyecanlandıran his son zamanlarda atan kalbimi yokluyor.
Bundan yıllar sonra geriye dönüp baktığımda en güzel hatırlayacağım anımı hafızamdan silmek için büyük çaba sarf ediyorum. Dünü silmeyi başarmak ve bugünü taşa kazımak aynı anda olunca insan güzel anılar biriktirmeli mi herşeye inat?
Bir yerde duymuştum. Dua ederken samimi olmalıyız. Ne zaman olursa olsun ettiğimiz duanın bir gün illaki kabul olacağı umuduyla dua etmeliyiz. Allah her şeyi iyi yapar.
Bu hayatta bazı şeylerden payımıza düşen kadarını alıp geri çekilmemiz gerekebilir. Herşey bizim olacak değil ya. Bazen sevdiğin insanları korumanın tek yolu onlardan uzak durmaktır. Onlar mutlu olsun, onlar huzur bulsun diye ... mutlu son.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar