02:42
Kendime bile anlatamadığım zamanlar var artık…
Dilimin dönmediği, içimde kıvrılıp sessizce bekleyen hisleri yazıya döküyorum.
Eskiden nadirdi bu sessizlikler
şimdi günlerimin rutini oldu.
Yazmak, artık bir ihtiyaç değil… bir sığınak.
Marguerite Duras, “İnsan içinde bir yabancıyı barındırır; yazmak, işte o yabancıya ulaşmaktır.” diyor.
Ama sevgili Marguerite, benim içimdeki yabancı değil…
O, beni bana yabancılaştıran.
Varlığıyla eksilten, yokluğuyla unutan.
Sessiz çığlıklarımı duymak istemeyen bir sağır.
Ve ben bilirim; kalbine en yakın kulağa sahip olan hep oydu.
Yine de en çok o sustu bana.
Duy beni… aşkın içinden geçip yarım kalmış bir sesim artık.
Hem sağır, hem dilsiz bir özlemle… seni çağırıyorum.
Yüzünü içime düşürdüm yine...
Yazıyorum.
Kaçıncı kırılış bu, kaçıncı rüyanın içime saplanışı?
Kaç kere daha sensiz uyanacağım, bilmiyorum.
Sen…
Hayallerimin kokusunu taşıyan büyü,
Bir zamanlar fırtınamdın,
Sonra en büyük sessizliğim oldun.
Huzur sandığım her şeyin ortasında eksildim.
Ve tutkum,
Artık sadece adını anınca içimi yakan bir sızı.
Sana rağmen yazıyor elim.
Sen yoksun ama kelimelerin hep seninle başlıyor.
Sustum, kırıldım, ama yine de...
Duy beni.
Zaman akıp giderken kapatıyorum gözlerimi, makinasız bir düşten seni alıyorum... O derin gözlerin var ya, işte onları gönül duvarıma asacağım. Gör beni, nasıl özlediğimi.
Dost acı söyler…
Olmadığın yerde özlüyor insan, hatta olduğun yeri bile. Sakın şaşırma… Ben de bazen kendi ruhuma inanmıyorum. Gitme, geri dön… ver elini.
Senin hayalini ikna etmek zor. Yaz geldi… özlenen karpuz bile geldi. Ama sen gelmedin. Kış aylarından çık, gel artık. Özledim seni.
Sevgili hayal… Bu şiir, Şükrü Amca’dan bana, benden de sana gelsin.
Yalnızlığın sesinden bir resim yaptım Karanlık kalabalıklardan süzdüm ışığını. Akşamüstleriyle boyadım vazgeçen ağzını Parmaklarını uzattım gece suları gibi ıssız Salkımsöğütlerden bir beden çizdim usul Hiçbir rüzgârın duruşunu bozamadığı Bütün yağmurları topladım yapraklarına. Sonra tüm yolcuların silindiği bir ufuk Örttüm kâkülleriyle alnının üşümesini. Puhu kuşlarının avazını yerleştirdim dudaklarına Uzanıp uzanıp öptüm sonra acıyla. Gözlerini kapalı çizdim görmesinler diye kimseyi Madem görmeyecekler bundan sonra beni. Astım saçlarından odamın boşluğuna... Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar Geçmedi üşümem Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder